Burçlar

Kova Burcu ​ ​

23 Ocak - 19 Şubat ​ ​

Elementi : Hava

Niteliği : Sabit

Yönetici Gezegeni : Uranüs – Satürn

Yüceldiği Gezegen : 

Zararlı olduğu Gezegen : Güneş

Düşük olduğu Gezegen :  

Yönettiği ev : Onbirinci evin doğal yöneticisi

Zodyağın 11. burcu kova ile beraber birey, yaşamda ve eylemde harekete geçmede ,benim , bana ait olan, bireysel ve toplumsal tüm değerlere kendi adına bakan aslan burcunun karşısına geçmiştir. Artık “ben ay balık burcunda iken doğmuşum , ben sanatçı ve duygusalım veya Venüs, Uranüs ile üçgen yapmış, duygusal ilişkilerimle özgürlüğe ve çeşitliliğe ihtiyaç duyarım” şeklindeki tüm önermeler, kova burcunun kendisi içinde zıtlıkları ve tezahürün şafağındaki kaosu temsil eden Uranüs’ün etkisi ile yok olmalı ve benlik tümleşik egonun içinde binlerce parçaya bölünmelidir. Artık kökleri derinlere uzanan deneyimler bitmiştir. Üzerinde çok fazla odaklanarak kendini anlama çalışmaları da….Kendini anlamak için yarattığı tüm kavramlar, kova burcunun özgürlüğü ve o toplumsalmış gibi görünen bireyselliği ile birlikte ben egosunu çözer yok eder , ayrıştırır. “Beni”, öğrenmiş olan ruh artık geriye dönmek için “Biz” demeyi öğrenmelidir. Ve bunun için ruhunun derinliklerine inmeden, kendi dışında varolan diğer bedenler ile ilişki kurmalı , ve o ilişkilerden edindiği deneyimleri kendi tatmin edilemez olan iç güdülerine ve ihtiyaçlarına gem vurmak için yeni ortamlar sağlamaya çalışmalıdır. Benlik kavramlarımız , kova burcu enerjisini yaşadığımız anda bile her şeye rağmen şişirilmiş egolarımız ile çok fazla ilintilidir. İşte burada, artık karmanın yöneticisi Uranüs’tür. Satürn’ün temel dünyasal baskısı burada hafiflemeye başlamış, ve karmanın sembolik olarak yöneticisi Uranüs görevi devir almıştır. Tabii ki , Uranüs’ün görevi devir alması ile beraber, Satürn’ün görevi de henüz bitmemiştir. Uranüs aşırılıklarımızı sınar iken, Satürn ise, sahip olduğumuz değerleri korumamız gerektiği konusunda bizi uyarır. Sorun şudur ki, acının kaynağı arzular mıdır?,yoksa arzuların kaynağı acılar mıdır?. Marjinal olmak ve farklı olmak ve toplumda devrimleri yaratmak acaba toplum için gerekli ve hayırlımıdır? 

 Uranüs’ün bulunduğu1781 yılından sonra , eskinin bırakılması ve yeninin eskiye karşı durması sebebi ile , milyonlarca insan ölmemiş midir?. Fransız devrimini hatırlayın. Veya birinci dünya savaşını, yok yok ikinci dünya savaşını ölü sayısı minumum 200 milyon.

Acaba Uranüs’ün getirdiği , devrim mi ? yoksa köhneleşmiş ve eskileşmiş diye nitelendirdiğimiz atalarımıza ait olanı red edişimiz mi ? 

Rusya’daki kızıl devrim, veya 1996 yılında Uranüs’ün kova burcuna girmesi ile gelen, hayatımızdaki internet gerçeği….veya 2003 ‘ ün martından beri Uranüs ‘ün balık burcunda olması ile beraber gelen çevremizde kendini peygamber zanneden üşütüklerin artması. Hepsi devrimci Uranüs özelliklerine sahiptir. Peki bu devrimler, kendi içinde doğru bir Satürn’e sahip olmadığı takdirde veya ayakları yere basmadığı zaman binlerce insanın yok oluş çığlıkları olmaz mı ? Tabii ki binlerce insanın yok oluş çığlıkları oldu. 1989 da komünizm yok olana kadar, en azından Rusya’da binlerce kişinin ölümü oldu. İnternet’i insanların hayrına kullanırken, insan karmalarının önceden kestirilemeyen yapısından dolayı, sıra dışı şekilde yaratıcılığımızı kullanmadık mı ? Bilgi ve veri paylaşımı olarak kullanılması gereken şeylere, saf ve temizliğin simgesi çocuklarımızın bedenlerimizi satmayı karıştırmadık mı ?  Şimdi ise Uranüs’ ün etkileri ile daha büyük amaçlar için güçlerini birleştirerek yeri bir altın çağ yaratmak isteyen binlerce üşütük medyumun savaş alanı olmadı mı ? Bencillik ve her şeyi ben bilirim tavrı ile ve sahte bilimselliği kullanarak , insanları kandırmak gene bize ait olan karmik değerlerin ilahi değerler ile örtüşmemesinin bir sonucu değil mi?. Ruh geçmişteki hatalarına ait olan tüm kalıpları kova burcunun farklı Uranüsyen titreşimi sayesinde atmaya çalışır. Aslında bu yalnızca, holistik bir kendini kandırmadan başka bir şey değildir. Uranüs’ün sinirli sert , kabul edilemez tavrı ile beraber tüm geleneksel değerleri yıkarak, aşırı uçlara gitme eğilimleri gösterir. 

Bilimsel göründüğü için kabul edilendir …..eskiyi bırakıp, yeniyi takip ettiği için de beğenilen…

 Meydan okuyucu, ve yaşamın tanığa tanıklık eden kendi değerini ifade etme çabası, bir süre sonra, kişinin kimlik anlayışında radikal bir değişime sebebiyet verecektir. Burada kişi, aşırı uçlara giderek ya oğlak burcuna geri dönecek ve durması gereken yeri öğrenecek, yada balık burcunun süptil enerjisi ile durmayı ve hayal etmeyi öğrenecektir. Duygusal aşırılıklarından kurtulduğu takdirde içindeki derin tatminsizlik duygusu bitecek, kendi kendisine karşı olan acımasızlığı ve sertliği kendi imajını ve varolan benlik duygusunu yıkma arzusuna dönecektir. Annelik , babalık, eşlik, çocukluk…. her şeyin bittiği kova burcunda, okült cinsellik, derin konsantrasyon gücü, aklın bedenin kontrolü dışına çıkarak, yüksek spritüel ideallerin peşinde koşması görünür. İşte bu olumlu Uranüsyen titreşimleri alan varlık. Bundan sonraki durağına doğru yolculuğa başlar iken, tüm ilişki modellerindeki tabuları yıkar. Acı çekme pahasına dahi tüm duygusal ve cinsel ilişkileri deneyimlemiş olan ruh, artık bedensel kozanın kendisini tatmin etmediğini fark ederek büyük bir arzu ile yükselişe geçer.